my Cyprus, my Κύπρος, my Kıbrıs

Bizim lehçelerimiz

İki toplum hayatını birbirinden koparılmış bir halde sürdürdüğünde, dillerini ya da o bizim o çok sevdiğimiz, kökleri çok derine uzanan lehçelerimizi etkileyen sonuçların meydana gelmesi olasıdır.

Kıbrıslı Türk lehçesinin ne kadar değiştiğini fark ettiğimde yaşadığım şaşkınlığı ve hayal kırıklığını tahmin edebilir misiniz? Lehçemizin bu derin değişimi bana sürekli olarak adamızın bölümüş olduğunu hatırlatıyor.

Ama izninizle, burada durup birkaç noktayı aydınlatayım. Kimsenin, dili, Bodamya’daki Kıbrıslı Türkler gibi konuşmaması bana ihanete uğramışlık ve dışlanmışlık hissettirdi. Bu tabii ki naifliğimden kaynaklanıyordu.

Bodamya her şeyden önce bir köydür. Genellikle köylerde oturan insanların konuşmasıyla şehirlerde yaşayanlarınki arasında, son yıllarda her ne kadar azalsa da, hâlâ daha fark var. Bodamya ise sanki, dil gibi bazı şeylerin on yıllardır aynı kaldığı bir zaman balonu içerisindeydi gibi…

Türkçe öğrenmeye yeniden başladıktan sonra, Kıbrıs Rumcası ve Kıbrıs Türkçesi, bu iki ağır lehçe, kulağıma birbirine çok benzer geliyor.

Bunu benden başka fark eden olup olmadığını merak ediyorum bazen.  Her iki lehçeye sızmış olan o ağır melodik ritim hâlâ daha buradadır. Bunu anlamak için sık sık konuşulanlara kulak misafiri olmaya çalışmam sürükleyici bir deneyim oldu. Zira bu, 40 yıldır yaşamını birbirinden koparılmış bir halde sürdüren iki toplumu birleştiren bir kimliğin kaybolmamış olmasının kanıtıdır. Bu, varlığını lehçelerimizde sürdüren bir kimliktir.

Bana göre kimliğin dil, alışkanlıklar, işaretler ve geleneklerle bağlantılı olduğu kuşku kaldırmıyor.

Biz Kıbrıslılar, ”bir lehçeyi konuşanlar kulübü”ne uye olma fırsatımız olduğu için oldukça şanslı sayılırız. İki lehçe de bize ait ve onları tek anlayabilen bizleriz.  Eğlenceli değil mi?

Not:

Bugünkü post lehçeyle ilgili olduğu için sizinle Peace It Together Network tarafından finanse edilen SharedWords sosyal projesinden bir fotoğraf paylaşmak istiyorum. Bu projenin konusu farklı diller – ki bu durumda Yunanca ile Türkçe’den söz ediyoruz – arasında paylaşılan kelimelerdir. İnsanların, onları birbirine yabancılaştıran farklarda değil, kendilerini rahat hissettiren benzerliklerde odaklanmasını motive etmeyi amaçlıyor.

Daha fazla bilgi için: https://www.facebook.com/Sharedworlds

Bir Cevap Yazın